Cumhuriyet Halk Partisi’nin 21. Olağanüstü Kurultayı, yalnızca liderlik seçimleriyle değil, aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı adaylığına dair kritik kulis bilgileriyle de gündeme damga vurdu. Yenimahalle’deki Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen kurultayda, partililer “İrade Milletindir” sloganıyla sandık başına gitti.
Mevcut Genel Başkan Özgür Özel, delegelerin büyük çoğunluğunun desteğini alarak koltuğunu korurken, adaylık sürecine ilişkin yaşanan gelişmeler sürece farklı bir boyut kattı. Kurultayda yarışması beklenen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Ümit Uysal, adaylıktan son anda çekilirken, Berhan Şimşek ise başvurusunu zamanında tamamlayamadı. Böylece Özgür Özel, tek aday olarak girdiği seçimde 1276 oyun 1171’ini alarak yeniden genel başkan seçildi.
İmamoğlu Cezaevinde, Gözler B Planında
Ancak kurultayın perde arkasında konuşulanlar, önümüzdeki süreç açısından daha da dikkat çekici. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı dava sonrası tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmesi, hem belediye başkanlığı görevini hem de olası Cumhurbaşkanlığı adaylığını belirsizliğe sürükledi.
Bu gelişmeler, CHP’nin seçim stratejisini gözden geçirmesine neden oldu. BİZİM TV Genel Yayın Yönetmeni Şaban Sevinç’in kurultay sırasında aktardığı kulis bilgisine göre, CHP’nin asıl hedefi İmamoğlu’nu yeniden siyasi arenaya kazandırarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday göstermek. Ancak hukuki engeller aşılmazsa, Özgür Özel’in ikinci bir aday olarak hazır tutulduğu belirtiliyor.
Sevinç açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“İmamoğlu’nu zindandan çıkarıp Erdoğan’ın karşısına koymak istiyorlar. Fakat süreç buna izin vermezse, Özgür Özel’in ismi masadaki güçlü aday olarak öne çıkıyor.”
CHP’nin Strateji Yolu Belirleniyor
CHP kulislerinde bu açıklamalar ciddi şekilde yankı bulurken, önümüzdeki haftalarda Yüksek Seçim Kurulu’na yapılacak adaylık başvuruları belirleyici olacak. Parti içi kaynaklar, sürecin yasal boyutuna göre esnek bir yol haritası çizileceğini ifade ediyor. Özgür Özel’in hem genel başkan olarak güven tazelemesi hem de adaylık senaryosunda isminin geçmesi, 2028 seçimleri öncesinde yeni bir denklemi ortaya koyuyor.
Parti içinde birlik mesajları verilse de, İmamoğlu’nun durumu netleşmeden kesin bir yol haritası çizilemiyor. Öte yandan, kamuoyu araştırmalarında İmamoğlu’nun muhalefet seçmeni nezdinde hâlâ en güçlü alternatif olarak görülmesi, CHP yönetimini temkinli davranmaya itiyor.
Siz Ne Düşünüyorsunuz?
Sizce CHP, İmamoğlu yerine Özgür Özel’i aday göstermeli mi? Tutukluluk süreci siyaseti nasıl etkileyecek? Yorumlarda fikirlerinizi paylaşmayı unutmayın!